Wikipedia

Arama sonuçları

4 Mayıs 2013 Cumartesi

Manevi Cihazlanma Derneği

Manevi Cihazlanma Derneği

Türkiye’de, “Manevi Cihazlanma Derneği”  Beyoğlu, Asmalımescit Sokağı’ndaki bir apartmanın üst katında faaliyetlerini sürdürmüştür.  Derneğin üyesi ve kurucularından biri ünlü İs­tanbul Valisi Prof. Dr. Fahrettin Kerim Gökay’dır.
Gökay, 33. dereceden masondu. Sayısız derneğin kurucusu ve üyesiydi. Mason cemaati içinde adı çok geçen bir valiydi. Manevi Cihazlanma Derneği’nin bazı özel toplantıları bu “mi­nik” valinin Kadıköy-Göztepe’deki köşkünde yapılırdı. Derne­ğin başka bir toplantı yeri de Kadıköy-Selamiçeşme’deki İsmail Agar’ın köşküydü. İsmail Ağar, 1961'de idam edilen Dışişleri Bakanı Fatih Rüştü Zorlu’nun yakın akrabasıydı. Derneğin tüm üyeleri Circle d’Orient’ın (Büyük Kulüp) üyeleriydiler. Derneğin açık propagandası “Anti Komünizm”di ve buna karşı “Ma­neviyatı” yeniden “Cihazlandırmak” gerekiyordu! Dernek, aynı zamanda İstanbul’da sayısız “Güzelleştirme Derneği” açmış ve buralardan “Adam Derlemişti” !!!
1960 yıllarındaki 27 Mayıs darbesinden önce dernek Menderes hükümetine ilginç bir “Reconciliation” projesi götürmüştü. Buna göre İstanbul şehri “Dünya Dinlerinin Başkenti” yapıla­caktı. Fener Patrikhanesi, Vatikan gibi bir devlet haline getirile­cek, Kariye Camisi bir tür Hilafet Merkezi yapılacak ve Yahudi­lik de en üst düzeyde yeniden yapılandırılacaktı. (Dönme ve Karaim Yahudileri de böylelikle temsil hakkına kavuşacaklardı) Bu projeyi hayata geçirmek için Manevi Cihazlanma Örgütü’nün Türkiye Şubesi, 1957'den sonra Menderes’e ünlü “İstimlak ve Onarım” projesi­ni götürmüş ve Ayasofya’da “Ortodoks İbadetine” başlanması­nı salık vermişti. Derneğin o dönemdeki başkanı DP Milletveki­li Ekrem Tok’tu.
Bu derneğin üyelerinin tamamı masondu. İlginçtir ki bu ki­şiler İstanbul’u “Dünya Dinlerinin Başkenti” yapmak idealleri­ni 1963'ten sonra “Dinler arası Diyalog ve Hoşgörü” toplantıla­rı ile yaygınlaştırmışlardı. Son yıllarda moda olan üç din birliği projesi (İbrahim’i Dinler Projesi) de bu örgüt tarafından ilk kez 1957'de mason derneklerinde teklif haline getirilmişti.

Manevi Cihazlanma Derneği’nden yetişen ve/veya ona üye yapılmış birçok siyasetçi, bilim adamı, işadamı ve bürokrat var­dı. Bunlardan biri daha sonra Türkiye tarihinde önemli rol oy­nadı. Cumhurbaşkanı Celal Bayar’a yakınlığıyla tanınan bu kişi Hazım Atıf Kuyucak idi. İktisat Profesörü olan Kuyucak, 27 Ma­yıs sonrasında adını unutturdu ve Masonik
“Uykuya Yattı”. Kuyucak, masonların en üst kurulu olan “Supreme Council”de ki en etkili iki profesörden biriydi (diğeri Sahir Erman). Türkiye’nin tüm petrol tasarıları ve anlaşmaları onun elindeydi. Fa­kültedeki görevini başka bir mason biraderine (Prof. Şükrü Baban’a) bırakarak tüm çabalarını Türkiye’nin Avrupa ile “Bütün­leştirilmesi” meselesine adamıştı. Hazım Atıf Kuyucak, mason­ların en etkili “Spekülatif” locası, “Nur Locası’nın” 33 dereceli Maşrık-ı-Azamı idi. Ünlü Bilderberg’in 1959'da İstanbul Yeşil­köy’de toplanan gizli oturumunda Türkiye’yi Kuyucak temsil etmişti. Günümüzde AB-Türkiye ilişkilerinin perde arkasında kalan görüşmelerini masonlar yönetmektedirler. Özellikle Fran­sız Büyük Doğu Mason Locası’nın Üstadı Alain Bauer ile Türki­ye’deki masonlar bağlantılıdır.
İlginçtir ki Kuyucak, aynı zamanda “Gül ve Haç Kardeşli­ği” gizli örgütünün de 1964'e kadar başında olan kişiydi. Gül ve Haçın gizli toplantıları İstanbul ve İzmir’de yapılıyordu (İstan­bul’da Teşvikiye’de). 1964'te Gül ve Haç Şövalyeliği’ne yeni bir isim getirildi. Bu kişi İzmirli bir Avdeti Sabetaycı olan Cemal Bi­rik’ti. 17. derecede Mason olan Birik’i 1964'te İskoç Riti’nin iz­niyle önce Tapınak Şövalyeliği mertebesine, sonra da 33 derece­ye çıkartarak Gül ve Haç Baş Şövalyesi tayin edenler Hazım Atıf Kuyucak, Necmettin Erol ve çok ilginç bir siyasetçi olmuş­tu: TC Dışişleri Bakanı ve Cumhurbaşkanı vekili ve adayı İhsan Sabri Çağlayangil. Eski bir vali ve istihbaratçı olan Çağlayangil, 33 derecedeki siyasetçilerden biriydi. Ünlü Humeyni, Bursa’da zorunlu oturuma tabiyken Çağlayangil, Ayetullah ile ilgili tüm gizli bilgilerin elinde toplandığı kişiydi. Çağlayangil, Manevi Cihazlanma Derneği’nin Türkiye’deki güçlü ellerinden biriydi. Başta Koç ve Sabancı aile­leri olmak üzere kalburüstü kişileri bu İsviçreli örgütle tanıştı­ran oydu.
Gül ve Haç Kardeşliği / Avrupa Birliği’nin Gizli Masonik Kimliği
Aytunç Altındal (Alıntı)

Hiç yorum yok: