Wikipedia

Arama sonuçları

8 Aralık 2013 Pazar

Almış eline sazı konuşuyor

Sevgili okuyucularım, malum şahıs her gün bir yerlerde dolanıyor. Kah içeride, kah dışarıda… Altında devletin uçakları, helikopterleri, lüks araçları…
Yanında 1.600 kişiden oluşan acayip bir koruma ordusu.
Emrinde devletin valileri, kaymakamları, bütün bürokratları ve belediye başkanları.
Devletin parasıyla, yani bizim paramızla seçim çalışması!
Halkın arasına karışmaktan korkuyor. Sürekli olarak “Öldürülme korkusu” içinde.
Onun bu korkusunu bilenler de kamuoyuna ha babam de babam gaz pompalıyor:
“Başbakan’a suikast yapacaktı, yakalandı…”
“Başbakanlık önünde canlı bomba…”
“Suikast çetesi ihbarı yapıldı, polis alarmda!..”
Medyaya yansıtılan bu düzmece ve bizim gazetecilik deyişiyle asparagas haberleri kim piyasaya sürüyor, tahmin edin!

* * * * * *

Devlet gücünü geçirmiş eline, her yerde nutuk atıyor, başkaları tarafından hazırlanan yazılı metinleri çıkıp kürsülerden -sanki kendisi söylüyormuş gibi- önündeki aygıttan okuyor.
Huyudur, her konuşmasında çarpıcı bir şeyler söylüyor.
Eğer onun hoşlanmadığı şeyler yazan bir gazeteci iseniz, sizi vatan haini ilan etmekten bile sıkılmıyor.
Söylediği yalanlar belgelerle ortaya çıktığında ise ağzını açamıyor.
“Şiir okuduğu için hapis yattığını” iddia ediyor, yargı kararını ortaya koyuyorum, o konuda tık yok!
İşine geldiği zaman konuşuyor, gelmediği zaman sütre gerisine çekiliyor.

* * * * *

Suriye olayını kaşıdıkça kaşıdı, Esad’ı düşman ilan etti, en kısa zamanda yıkılacağını defalarca söyledi. Cuma namazını Şam’da kılmaktan söz etti!
Verdiği destekle Suriye sınırımıza PKK’nın ve şeriatçı örgütlerin yerleşmesini sağladı. Esad’ın Katar, Suudi Arabistan gibi ülkelerden gönderilen ithal malı profesyonel silahlı muhaliflerine ülkemizin sınırlarını açtı, yüz binlerce lirayı onların emirlerine sundu.
Şimdi Suriye’den gelen ve sayıları bir milyona ulaşan sığınmacıları ne yapacağını bilemiyor. Ağlaşmaya başladı:
“Ama olmaz ki, biz bu sığınmacılar için bir milyar dolar harcadık, dışarıdan gelen yardım sadece 180 milyon dolar. Bunca parayı biz cepten harcıyoruz!..”
Dışarıdan, uluslararası kuruluşlardan para dileniyor.
Günaydın bayım, bunları Suriye olaylarını kaşımadan önce düşünecektin. Sana geçmiş olsun!
Bir ara Mısır’a posta koymaya kalkıştı, mitingler düzenledi, şeriatçı örgütlere arka çıktı, eliyle saçma sapan işaretler yapıp protesto etti.
Sonuç: Mısır, Kahire’deki büyükelçimizi kovdu!

* * * * *

Daha iki hafta önce Moskova gezisinde Putin’e söylediği sözler inanılır gibi değildi:
“AB üyeliğinden vazgeçelim, bizi Şanghay beşlisine alın!”
(Şanghay beşlisi: Çin Halk Cumhuriyeti, Rusya, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan tarafından kurulan siyasi, ekonomik ve askeri bir yapılanma. Sonra altıncı üye olarak Özbekistan katıldı. Amacı ABD ve AB’ye karşı güç oluşturmak.)
Aynı gün ABD ve AB’den tepki gelince “Putin’e espri yapmıştım” dedi.

* * * * *

Bir süre önce, 2020 Olimpiyatları’nın hangi kentte yapılacağı tartışılıyordu. Arjantin’de oylama yapılacaktı. İstanbul’da Japon Başbakanına şöyle dedi:
“Sen şimdi dönüşte Tokyo Valisi’ne talimat ver, Tokyo olimpiyat adaylığından çekilsin, olimpiyatları İstanbul’da yapalım.”
Japon Başbakanı gülme krizine girdi ama efendi adammış, bir şey demedi.
Olimpiyat oylamasına 600 kişilik heyetle gitti, nasihat aldı.
İki hafta önce Paris’te EXPO (dünyanın en büyük uluslararası fuar organizasyonu) oylaması yapılacaktı ve İzmir adaydı. Paris’e Ulaştırma Bakanı dahil bir sürü adamını kulis yapsın diye gönderdi ve işi Dubai’ye kaptırdı. Bakan Bey “Oylamada Arapların para döndürdüğünü” söyledi.
Böylece birkaç ay arayla iki büyük oylamadan yenik çıktı.
Kazansaydı, yıllarca ensemizde boza pişirecekti:
“Dünya devi olduğumuzu gösterdik. Şimdi hedef 2023, Cumhuriyet’in 100. yılı!..”
Hani kamu kurumlarından T.C.’sini kaldırttığı Cumhuriyet var ya, işte o!..

* * * * *

Konuştukça konuşuyor, sevmediklerini vatan haini ilan ediyor, yandaşlar fırsattan yararlanıp köşe dönüyor.
Şimdi aile boyu üniversite kurmaya soyundular.
Adı da ona yakışır!..
“İbn-i Haldun!”
Değirmenin suyu nereden geliyor, asla belli değildir.

* * * * *

Dershaneler yüzünden Fethullah ekibiyle giriştiği kavga, Türkiye için bir ibret belgesidir.
Elleriyle büyüttüğü birilerine devleti nasıl teslim ettiğini güç bile olsa sonunda anladı. Boynuz kulağı geçmiş, özellikle polisi ve yargıyı ele geçirmiş, Tayyip’in adamlarını tasfiye etmeye başlamış, Necdet Bey sayesinde Türk Ordusu’na da sızmıştı.
Düşündü, “Ben bunları ellerindeki dershaneleri alarak yok ederim. Para kaynaklarını kuruturum” dedi ve operasyon başlattı.
Ancak karşı taraf güçlüydü. Sert çıktı, tehdit etti, geri adım atmadı… Kavga büyüyünce bizimki ağlaştı:
“Bugüne kadar bizden ne istediniz de vermedik..”
Sadece bu sözler bile, Türk siyaset tarihine vurulan kara bir lekedir ve asla unutulmaması gerekir.
Bu sözler Türkiye’yi kimlerin, hangi kafaların nasıl pazarlıklarla yönettiğinin belgesidir… Çünkü bu kez onun yandaşları aynı silahla Fethullah ekibine vurmaya başladı:
“Sıkıysa söyleyin bakalım, kaç valiniz, kaç kaymakamınız, kaç emniyet müdürünüz var!.. Bunları size biz vermedik mi!..”

* * * * *

Devletin ve ülkenin her kurumunu ele geçirdi. Ele geçirmek bir yana, insanlar korkutuldu ve sindirildi.
Spor sektörü de tümüyle elinde. Bütün federasyon başkanları değişti, yandaşlar getirildi.
Son Fethiyespor olayı, yaşananların somut örneği. Futbol Federasyonu, Fenerbahçe maçına formalarında Y-Ü-C-E-A-T-A-T-Ü-R-K dizilişiyle çıkan Fethiyespor’u disiplin kuruluna sevk etti.
Büyük bir para cezası verilecek.
Utanın be, gerçekten utanın.
Fenerbahçe futbolcusu Emre bir süre önce bir maçta attığı gol sonrasında eliyle Tayyip’in Rabia (dört parmak) işaretini yapmamış mıydı? Bu, Mısır’daki şeriatçı örgütlerin simgesi. Peki
federasyon o futbolcuya ceza vermiş miydi? Niçin vermemişti de şimdi Fethiyespor’a vermeye
hazırlanıyor?
Federasyon Başkanı olan Yıldırım Demirören, başkanı olduğu Beşiktaş’ı batıran, iflasa sürükleyen kişi. Babası Erdoğan Demirören yandaş Milliyet ve Vatan gazetelerinin sahibi. Gazeteleri Tayyip’in emriyle, onun icazetiyle satın aldı.
Babası Tayyip’in yandaş medya patronu, oğlu Tayyip’in federasyon başkanı…
Mekanizma iyi kurulmuş!
Fethiyespor Kulübü’ne bu suçu (!) nedeniyle para cezası verildiği takdirde, Türkiye çapında bir bağış kampanyası açılıp paranın Türk Milleti tarafından ödenmesi gündeme gelmelidir.
Sevgili okuyucularım, bugün size şundan bundan, kısacık değinmelerle bir şeyler karalamaya çalıştım.
Ülkemiz ne yazık ki bunların, bu kafaların elinde. Ama teslim bayrağı çekmek yok. Mücadelemizi sonuna kadar aslanlar gibi hep birlikte vereceğiz.
Bizim vatanımızı teslim almak öyle kolay değil.


Emin ÇÖLAŞAN/Sözcü Gazetesi