Wikipedia

Arama sonuçları

30 Ekim 2012 Salı

Güzel Ölüm

Günlerden saliydi yok yok carsambaydi. Evet carsamba aksamiydi siradan bir gün degil ama. Unutamazdim sanirim o gunu sirilsiklam islanmis halim ve soguktan üsümüs ellerimi ceplerime sokup cikariyor bir yandanda yari sicak nefesimle isitmaya calisiyordum. Icime islemeye baslamisti sanirim soguk hissetmiyordum uyusmustum. Hava sanki bana üzüntüden gözyaşi dökercesine yagiyordu üzerime...

Bir bosluk bulup yagmurdan siginacak yer bulmakti tek dusüncem. Nefes nefese kosmaya basladim dengesizce kostugum yeri bile bilmeden. Önümü görmekte zorluk cekiyordum yagan yagmur karsisinda. Kosusturmaca icinde bir dükkanin önünde bulmustum kendimi, islanmis halimi bugulanmis camda izlerken gözüm istemeden iceriye ilisti. Sanki biri beni izliyordu,
cam bugusundan secemiyordum kimseyi ama izlendigimi anlayabiliyordum.

Soguktan titreyen bedenime karsi koyamiyor olmustum artik dizlerim bükülüyor vücudum agir geliyordu.  Köseye sikismis bir fare gibi hissediyorum kendimi, çaresizce yigilip kaliverdim köse basina tek yaşam alanimdi oracik. Azrail ziyaretime gelip gelip gidiyordu emanetini almak icin. Inatciydim ona istedigini vermemekte ama ölüm yüzüme gülmek üzereydi islak ve soguk bedenimde.

Aklima geliyor gecmisim yara gibi aciyordu, kaniyordu. Düsünüyorumda bazen... cok yakisikliydım, çevremdeki bütün kizlar bana asikti, cokta kiskanilirdim. Özel davetlerde, galalarda aranilan yüz, aranilan marjinal bir kisiliktim. Isimide cok iyi yapardim oyunu oyun gibi oynar göz doldururdum. Binlerce insanı nasılda çekermişim kendime şimdi hayret ediyorum. Söhret gözlerimi bürümüstü sanrim ozamanlar gelecegimi hic düsünmezdim herşeyi anında yaşardım. Şehvetin ve zenginliğin şımarıklığydı sanrım bendeki. Ama insan yasadiklariyla pismanlik duyuyormus simdi daha iyi anladim, zaman geçip gidiyor kaybeden sen oluyorsun hayata karsi oynadigin tek çekimlik oyunda. Aklima geldi yine ne rol yaparardım simdi düsünüyorumda unutamıyorum o filmdeki ölüm rolunü yaparken cok güzel ölmüstüm... Arkadaşlarım hayranlıkla izliyorlardı  beni oynadığım rollerde, övgülerini dinlemek ise hoşuma gidiyordu. Bazen bu kadar gerçekci yaptığıma inanamıyordum acaba gerçekten ölürken de böyle güzel rol yapabilecekmiydim.

Vücudumun bütün damarlari cekiliyor, hissetmiyordum hicbir yerimi gözlerim kapaniyor nefes almaktada zorluk cekiyorum. Kisa metrajli bir film degilki bu rol yapayim yoksa hayal mi görüyorum. Yok hayır kendimi tokatladigimda ne sahne ne de rol degisiyor. Sanirim misafirim var azrail yine kapimi caliyor bu sefer istedigini verecegim gel al bendeki emanetini...

Gülümseyerek gelen bir ölümdü onunki, aynı insanları güldürmeye çalışan bir palyançonun yüzündeki tebessüm gibi... ama yaşadığı zorlukları ve acıları kim bilebilirdiki.
Ve bu arada unutmadan söylemek istiyorum... Dükkanin  icerisinden yasli adami secmeye calisan bir bayandi, o bayan kahramanimizin ilk ve en büyük  askiydi. Yıllarca aramasına rağmen bulamamış yaşıyor olduğundan bile umudunu kesmiş aşık bir kişiydi o. Yillar sonra  sevgilisini son kez güzel ölümüyle görebildi.

Hiç yorum yok: