Wikipedia

Arama sonuçları

11 Aralık 2016 Pazar

Büyük Ortadoğu Projesi (BOP)


“Büyük Ortadoğu Projesi” yakında fiilen başlayacağa benzemektedir. Bunun ön hazırlığı da Kıbrıs sorunu olmaktadır.


Kıbrıs meselesi de yakında istedikleri şekilde halledilecek gibidir. Bütün belirtiler o yöndedir.


Ortadoğu’da zayıf ve fakir devletler mevcuttur. Fakat, toprak altında olan servetleriyle zengin stratejik topraklardır. Bu nedenlerden dolayı bu bölge masaya yatırılarak, ABD strateji uzmanları tarafından en kolay yoldan zaferin nasıl elde edilebileceğini araştırmışlar ve bu projeyi üretmişlerdir.


Projenin içine alınacak devletlerin iç düzenlerinde ve yapılarında, Türkiye – İsrail – Pakistan ve Afganistan” dahil, Tüm ülkelerde, birtakım ön değişikliklerin yapılmasına gidilmek istenmektedir. Bu değişmelerin içeriğinde ise:


1 – Demokratik adımların atılmaları, yeniden yapılanmaları ve liberasyona doğru süratle yol almalarının sağlaması,


2 – Modern Emperyalizm sayılan “küreselleşmeye doğru” itilmeleri ve hazırlanmaları, Açık Pazar’a dönüşmeleri,


3 – İç idarelerinin terörden arınması, güvenliğin sağlanması ve ABD çıkarları ile uyumlu hareket etmelerinin sağlanması.


Türkiye bu planın neresinde olacak? 


Türkiye’ye bu planın içinde değişik yerler öngörülmektedir: Bunları kısaca şöyle özetleyebiliriz:


1 – Ilımlı İslam’ın geliştiği ve demokrasiyle İslam’ın bağdaşmasını gösteren “model ülke” rolü olabilir,


2 – Bazıları da Türkiye’yi “cephe” ülkesi olarak görmek istemektedir,


3 – Kimileri ise Türkiye’ye her iki rolü birden, yani “merkez ülke” görevinin verilmesini beklemektedir,


4 – Bazı kimseler “ Türkiye – İsrail – Ürdün” merkez ülkeler olarak rol oynamalarını istemektedir.


5 – Türkiye’nin pasif olarak bu projede yer alması da mümkün olmaktadır.


6 – Bu projenin tamamen dışında kalarak, hatta karşı durumda olmak da başka bir seçenektir.


Türkiye’nin tavrı ve hareketi nasıl olacak? 


Türkiye bu plana ve projeye karşı tepki göstermemiştir. Onun için hareket tarzları henüz pek belli olmamaktadır. Şu anda adeta “bekle–gör” safhasındadır.


A – Türkiye, şu anda ABD’nin stratejik ortağı olarak zaten yanında olduğunu zannetmektedir.


B – Türkiye, AB ile anlaşmak ve AB’ye bir an önce girmek de istemekte ve onun hazırlıklarını yapmaktadır.


C – Irak durumunda ise, ABD’nin yanında bulunmak ve o bölgenin yeniden yapılanmasında aktif rol üslenmek isteğindedir.


D – Türkiye 1950 yılından beri demokratik sistemi benimsemiştir. İnsan haklarına elinden geldiğince riayet etmeye uğraşmaktadır. Dış pazarlara hatta “AB ortak pazarına tamamen açılmış durumdadır”. Kopenhag Kriterleri’ne uygun olarak çok değişik yasaları, “paket üstüne paket” şeklinde, Meclis’ten geçirmektedir. Ancak istedikleri verilmezse “Kopenhag Kriterleri’nin Ankara kriterlerine dönüşeceğini de beyan etmektedir.”


E – Değişik konferanslarda Türkiye Cumhuriyeti temsilcileri Ortadoğu’da, özellikle ticari ve ekonomik kalkınmaya dönük birlik oluşmalarını önermektedir.


F – Bunun yanında (Daha rahmetli Turgut Özal zamanında) Türkiye bir “Karadeniz Ekonomik Birliği”ni de önermiş bulunmaktadır. Ancak şu ana kadar o yönde herhangi bir ilerleme kaydedilmemiştir.


Bütün bunlardan anlaşılmaktadır ki, Türkiye dışa açılma yönünde hareket etmek için istekli görülmektedir.

Hiç yorum yok: